Evita Magt
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Elementlerin gücü seni de saracak...
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Yönetim Kadrosu
cytheria. A10 cytheria. Adri10 cytheria. Hannah10cytheria. Ed-wes10

 

 cytheria.

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Cytheria Leareux




Kadın Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 31/07/10
Yaş : 32

cytheria. Empty
MesajKonu: cytheria.   cytheria. EmptyÇarş. Ağus. 04, 2010 2:17 am

1- Anahtar Kelimeniz
D) Yaparım

2- Zayıf Yanınız
C) Kaprislilik

3- Güçlü Yanınız
C) Zeka

4- Tipik özelliğiniz
B) Gizemli, sezgili

5- Eksik yanınız
A) Sabır

Karakter Özelliğiniz:gizemli,dürüst ,dengeli,zeki,kendine aşırı güvenen,hazırcevap,güvensiz.
Fiziksel Özelliğiniz: Isabel Lucas
Karakterinizin Burcu: İkizler.
Aile geçmişi: Henüz hazır değil.


Örnek Rpg:
' Kalk artık şu yataktan.'
'Ah kapasana çeneni. Seni çekmek zorunda mıyım?
'Evet zorundasın kuzen. Şimdi, bu yataktan kalkıyorsun.'

Sabahın köründe kaldırılmak kadar kötü bir duygu yoktu. Her sabah klişeleşmiş şeyleri yapmak o kadar sıkıcıydı ki artık sabah dokuzda kalkmak kesinlikle cazip gelmiyordu. En erken on birde uyanması gerekiyordu. Yoksa geri kalan günde yapacak hiç bir şey bulamıyordu. Sızlanıyor, penceresini açıp şehri seyrediyor, telefonundaki mesajları cevaplıyor ve bir de haftanın belirli günlerinde havuza gidip yüzüyordu. Aslında bunu her gün yapmak istiyordu ancak klordan ellerinin buruşmasından nefret ediyordu. Yaşlı nineler gibi oluyordu cildi. Ve klorlu suyu yuttuğunda boğazındaki yanma hissi günlerce gitmiyordu. Su içerken bile kendini klorlu suyu içer gibi hissediyordu bazı zamanlarda. Bir yandan onlarda kalmış olan kuzeni Ian'ı kaldırmaya çalışırken bir yandan da sürekli öfleyip duruyordu. Çünkü ciddi anlamda kalkmak bilmemesinden sıkılmıştı. Saat henüz sekiz buçuktu ama bugün havuza gitmeleri gerekiyordu; birlikte. Kalkmayacağını bildiğinden dolayı ısrarından vazgeçip çantasını hazırlamaya başladı. Annesinin sevgili bozuntusu yine aşağıdaydı. Kıkırdamaları en üst kata kadar geliyordu. Resmen oynaşıyorlardı. Dün gece üç buçuk gibi eve geldiklerinde de burada kalmıştı saatin geç olduğunu bahane ederek. Ve gürültüye kalkan Prudencia'yı gördüğünde yine yüzündeki şeytani gülümseme belirmişti. Kesinlikle bu adamda Prudencia'yı çeken bir şeyler vardı. Adam resmen benimle yatağa gir diye bağırıyordu. Annesine ne tarz bir ihanet olurdu bilmiyordu ama bir anlık bir boşlukta kendini adamın kollarında bulabileceğini biliyordu. O yüzden bu adam burada olduğu sürece mümkün olduğunca evden uzak olmalıydı. Dün akşam kaçmayı başarabilmiş ve bir önceki sabah. Ama şuanda yine evdeyken ne yapacağını bilmez haldeydi. Havuza gidecekti, evet, ama her an üst kata gelmesinden korkuyordu ki tuvalete gitmek için izin istediğini duyabiliyordu. Prudencia'nın odası lanet olası tuvaletin yalnızca bir kaç kapı ötesindeydi. Yüzünü buruşturarak ne yapabileceğine dair teoriler üretiyordu. Adımların seslerini duydukça odada bir ileri bir geri gidiyordu. Burada kıyametin ta kendisi kopsa Ian'ın umurunda olmazdı. Prudencia daha fazla dayanamayarak kendini dışarıya attı ve tuvalete doğru adımlarını yönlendirdi. Matthew yani annesinin genç sevgilisi tam karşısında duruyordu. Kalbinin aniden hızlandığını hissedebiliyordu. Saçları, bakışları ve gülüşü Prudencia'yı gerçek dünyadan alıp götürüyordu. Bir anlık bir silkinmeyle adımını kapıya doğru attı ancak Matt elini elinin üstüne koydu. Prudencia ise birinin görmesinden korkarak elini geriye çekti ve yutkunarak ' Çekilebilir misin? Bayanlara karşı kibarlık öğretmediler mi sana?' dedi. Dudaklarından dökülen kelimelerin farkında değildi. Neler saçmalıyordu? Kibarlığın hatta yunan tanrılarının beden bulmuş hali tam karşısında dururken neler zırvalıyordu? Matt yine gülümsedi ve kıpırdamadan 'Yüzün kızarmış tatlım. Ne oldu ateşin mi var? Hadi, gir de bir yüzünü yıka.' diyerek elini önce Prudencia'nın yanağına koydu, okşadı, ardından kapıyı aralayıp diğer eliyle içeriyi gösterdi. Prudencia ise yalnızca bir baş hareketi yapabildi ve içeriye girdikten sonra kapıyı kapatacakken Matt'in de içeriye girdiğini fark etti. Şaşkınlıkla neler olduğunu daha doğrusu ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu. ' Sen ne yapmaya çalışıyorsun?' dedi ancak Matt hızlı bir hamleyle kapının kilidini sola çevirmişti,kısacası ikisini buraya kilitlemişti. 'Sana sahip olmamı istemiyormuş gibi davranma. Seni ilk gördüğümde anladım bunu.' Kelimeleri söyler söylemez Prudencia'yı kendine çekti, dudaklarını dudaklarına bastırdı. Prudencia ise karşı koymaya çalışmayacaktı. Ellerini dağınık saçlarına daldırdı bedenini onun bedenine yasladı. Karşı koymaya çalışmıyordu, çünkü onu gerçekten istiyordu. Aylar önce kaybettiği bekareti konusunda bir sıkıntısı yoktu. Peki ya annesi? Ona ihanet mi ediyordu? Aslında etmiyordu. Suç annesindeydi. Çocuğu yaşındaki biriyle para karşılığında birlikte olmak sübyancılığa girerdi. Düşüncelerinden sıyrıldı. Ne annesini ne de başka birini umursuyordu. Matt'in öpücükleri dudaklarından göğüslerine doğru inerken ikisinin de hissettiği zevkin farkındaydı. Matt Prudencia'nın bedeninin her noktasına öpücüklerini kondururken elleriyle de vücut hatlarını keşfediyordu. Prudencia bir saniyeliğine geriye çekildi. ' Yaptığımız doğru değil Matt doğru değil. Ama istiyorum' Sözlerinin hemen ardından Matt'in ellerini alıp geceliğini çıkarması için yönlendirdi. Sabahın bu saatinde bunları yaşayacağı kimin aklına gelirdi ki. Gerçekten onu dediği doğruydu. Onu ilk gördüğünde yüzünün yandığını hissetmişti. Ellerinin vücudunda gezinirken ne kadar hoşlanacağını düşünmüştü.

On beş dakika sonra

İkisi de hallerinden oldukça memnunlardı. Duşun ılık suyu altında sevişiyorlardı ama annesi kesinlikle şüphelenecekti. Bir insan yirmi ya da yirmi beş dakikadır tuvalette olamazdı. Prudencia yine kendini geri çeken taraf olmuştu. Matt bundan sonra günlerinin çoğunu burada geçirecekti. Bu ilkleri olacaktı ama asla son olmayacaktı. Dudaklarına küçük bir öpücük kondurarak ' Şimdi git Matt. Annem bir şeyleri anlamadan git.' dedi. Matt de Prudencia'ya bir öpücük verdi ve tuvaletten çevreyi kolaçan ederek ayrıldı. Merdivenleri inerken ayakkabısının sesini duyarken kapıya yaslanmış düşünüyordu. Hayatında yaşadığı en güzel şeydi. Bitmesini istememişti ama bitmek zorundaydı. Bir süreliğine bu birlikteliği annesi öğrenmemeliydi. En azından ayrılana kadar. P, derin bir nefes alarak odasına doğru yöneldi. Ian kalkmış yatağın üstünde gözlerini ovuşturuyordu. P ise kesinlikle telaşlanmıştı kalkıp da herhangi bir ses duymuş olabilmesinden dolayı. Ian ise yanakları kızaran P'ye bakıp yalnızca iki kelime söyledi. 'Yakışıklı adam.' P içinden Lanet olsun dedi. Ian annesine bir şey söylemeyecekti büyük ihtimalle ama onun eline koz vermek aptalcaydı. Hem de fazlasıyla. Kavga ettiklerinde direk olarak bu olayı ileri süreceğinden emindi. Kaşlarını çatarak Ian'a bakmaktan fazlasını yapmadı. İçinde mayosunun, bornozunun ve gözlüğünün olduğu çantaya bir kaç parça eşya tıkıp odanın kapısını çarpıp yan odaya girdi. Üzerini değiştirdi ve Matt ile karşı karşıya gelmekten korkarak sessizce evden ayrıldı. Bu sabah için kesinlikle bu kadar gerilim yeterdi. Havuza girdiğinde bedeninin rahatlayacağını bilerek bir taksi çağırdı ve bütün yol boyunca telefonuna bakmadı bile. Mesaj gelip gelmemesi umurunda değildi.

Varır varmaz kendini havuza attı. Yıllardır aynı yerde yüzüyor, aynı yerde kalbini dinleme fırsatı buluyor ve aynı yerde rahatlıyordu. Havuz şuana kadar hiç bir gün kalabalık olmamıştı. Bu saatlerde genelde kendisi hariç St.Jude'da okuyan sarışın bir çocuk oluyordu. İsmini bilmiyordu ama iyi yüzdüğünü ve kaslarının bir hayli seksi gözüktüğünün farkındaydı. Havuzu üç kez gidip geldikten sonra mola vermek için havuzun kenarındaki mermere dayandı. Hemen arkasından sarışın çocuğun bir yan kulvarda durakladığını gördü. Aralarında on santimden fazla yoktu. Gözlerini ona çevirdi ve tanıyıp tanımadığını anlamaya çalıştı. Ah tabi ya, Archles. Bay Çapkın. Gerçekten onu tanıyamamış olması tuhaftı çünkü ismini tüm Manhattan'a duyurmayı başarmıştı. Fakat hiçbir şey söylemedi. Çocuğun konuşmasını bekliyordu. Ki beklentisine yanıt çok da gecikmedi. Klasik kız tavlama tekniklerini kullanarak iltifat ediyordu. Ayrıca ismini de biliyordu. P gülümseyerek 'Archles. Çoktan kaybedilmiş bir yakışıklı. Çapkınlık vakaasında hem de. Çok yazık. Her hafta bugün burada seninle karşılaştığımı bilmiyordum. Bilsem daha kapalı bir şeyler giyerdim. Eminim ki bütün vücut hatlarımı ezberlemişsindir.' dedi. Ardından ise bir kahkaha patlatıp açık mavi gözlerine odaklandı.


En son Cytheria Leareux tarafından Çarş. Ağus. 04, 2010 2:21 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Frøydis
Hava Kraliçesi
Hava Kraliçesi
Frøydis


Mesaj Sayısı : 275
Kayıt tarihi : 28/07/10

cytheria. Empty
MesajKonu: Geri: cytheria.   cytheria. EmptyÇarş. Ağus. 04, 2010 2:19 am

Karakterinizin değerlendirilmesi için örnek rp eklemeniz gereklidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cytheria Leareux




Kadın Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 31/07/10
Yaş : 32

cytheria. Empty
MesajKonu: Geri: cytheria.   cytheria. EmptyÇarş. Ağus. 04, 2010 2:21 am

Kusura bakmayın bi hata olmuş, ekledim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Étincélle
Ateş Kraliçesi
Ateş Kraliçesi
Étincélle


Kadın Mesaj Sayısı : 151
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 33

cytheria. Empty
MesajKonu: Geri: cytheria.   cytheria. EmptyÇarş. Ağus. 04, 2010 2:53 am

Ateş Elementi| V. Sınıf Öğrenci
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
cytheria.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Evita Magt :: RP Out :: Site Geçmişi :: Karakter Oluşturma Geçmişi-
Buraya geçin: