Étincélle, kızına sıcak davranmaya çalışıyordu herhalde, belki de o yüzden üst katta yalnız bir yerde yemek yiyorlardı. Çünkü Étincélle kızına insanlar içinde sarılamayacak kadar üstün bir insandı. Laela'nın annesine karşı içindeki duygulardı sanki körelmişti, ama bunlar yalnızca ergen bir kızın aileye karşı yapılan şeyler değildi. Annesi ondan çok şey saklıyordu ve Laela annesine bir şeyler sorduğunda bir şeyler kekeliyor ve yalanlarını sıralıyordu. Hiçbir şeyi anne-kız gibi doğru düzgün konuşamazlardı onlar, hep aralarında aile dışında olan bir soğukluk vardı. Çünkü Étincélle içten gelen bir sevgi gösteremezdi kızına, belki hiç sevmiyordu Laela'ı belki de işleri o kadar yoğundu ki anne denilen şeyin ne olduğu hakkında bir şey bilmiyordu. Gelin Laela'a sımsıkı sarıldı, Laela'nın elleri havadaydı, annesinin sırtına götüremeyecek kadar kızgındı annesine. “Bana benziyorsun tatlım…” boş boş bakışlar atıyordu Laela, anlamsızdı sanki içinden başka şeyler geçiriyordu ve annesinin söyledikleri onu şuan ilgilendirmiyordu. Anne ve kızın sarılmalarına rağmen aralarında dipsiz uçurumlar vardı, birbirlerine tamamen bağlanamıyorlardı. Bir şeyler engel koyuyordu, dünyadaki en güzel ve en gerçek sevginin arasında yalanlar soğuk rüzgarlar estiriyordu. “Son görüşmemizden beri neler oldu bakalım?” Laela zorla gülümsedi ve sert bir bakış attı. Son görüşmeleri mi?? Kaç yıldır görmüyorlardı birbirlerini belki en son Laela birkaç yıl önce sevgilisine büyük bir hediye almak için büyük mevlada bir para istemişti. Ondan sonra hiç görüşmüşler miydi? Belki... Laela sandalyesine oturdu tekrar ve bir yudum su alarak gülümsedi. "Jake ile mutluyum, başka yenilikte yok zaten hep aynı." diyerek yeni bir konu açmıştı Laela, konu Jake'di yani annesinin bile ilk defa ismini duyduğu sevgilisi. Laela için büyük anlam ifade ediyordu Jake, ismini söylediği an bile gözlerindeki parıltıyı anlamamak imkansızdı. Jake ile birbirlerine aitlerdi tamamen, hatta Laela Jake'den başka kimseye tam olarak ait olmamamıştı şuana kadar, bir şeyler olmuştu ve bunlardan pişman değildi.